- kudurmak
- kudurmak; üstüne düşmek, çabalamak, I, 144; II, 76bkz: kuturmak
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
kudurmak — nsz 1) Kuduz hastalığına yakalanmak, kuduz olmak 2) mec. Aşırı davranışlarda bulunmak, taşkınlık göstermek Kudurmuş bir heyecanla döndü. Ö. Seyfettin 3) mec. Çok yaramazlaşmak, ele avuca sığmamak Dört tarafı haraca kesen bu kudurmuş oğlanı kodese … Çağatay Osmanlı Sözlük
hiddetten kudurmak — çok öfkelenmek, aşırı derecede kızmak Hele sokakta yüksek sesle gülenler olursa kendisiyle eğleniyorlar sanarak hiddetten kuduruyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuturmak — kudurmak; azmak, kutur illetine mübtela olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuturmak — haddini aşmak, kudurmak, azmak I, 508; II, 74. 75bkz: kudurmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
hiddet — is., Ar. ḥiddet Öfke, kızgınlık Hiddet ve nefretimden kalbim çarpıyordu. Ö. Seyfettin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller hiddet etmek hiddete kapılmak hiddetten kudurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kudurma — is. Kudurmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
arpası çok gelmek — coşmak, azmak, kudurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük